24 Ağustos 2016 Çarşamba

gitmeli bi şekilde

Şimdi ölsem mesela
Hemen şimdi şu kanepede
Sağımda bitmemiş bir sigara
Yanında da soğumamış bir kahveyle
Ölsem öyle durup dururken
Ne olurdu sahi kaybettiğim
Biter miydim
Gider miydim
Ölümümü söylese birileri birilerine
Gidivermiş durup dururken diye
Kınayan olur muydu
Dalgaya vuran
Hızını alamamış diyen olur muydu ya da
Güzel midir uyanmadan uyumak
Ya da rahat mıdır hiç kıpırdamadan boylu boyunca uzanmak
Şimdi ölsem şurada
Daha soğumamış kahvemin hemen solunda
Kapatsam gözümü
Dürtseler de açmasam
Olur mu bir eksiklik
Yanar mı düştüğü yerde ateş
Su olup serpilir mi yüreklere kendi isteğimle gitmem
Ben zaten hep gitmez miyim zaten
Kafamın estiği yere
Belki bir daha dönmemek üzere
Belki anlaşılmaz bile ölümüm
Yine gitmiştir bi yerlere denir arkamdan
Uyuduğum gibi kalırım orada
İçimde et de yok kokmam da konu komşuya
Oturduğum koltukta
Daha bitmemiş sigaramın solunda başlarım çürümeye
Sahi ne renk görünür dünya gider ayak
Her yerden bir gidişim oldu
Ama dünyadan gitmemiştim hiç
Her gidişimde yaptığımı mı yaparım
Bu da bitti e hadi der miyim kaparken gözümü
Ne yaparım sahi giderken
Bir gidiş lazım bana
Bıralardan oralara değil
Bi yerden bi yere de olmamalı tanımı
Bir gidişim olmalı kahve ve sigara hazır dumanlıyken
Oturduğum yerden kalkmadan gitmeliyim
Yine kimseye söylemeden
Yine kimseyle görüşmeden
Sessiz sedasız
Kendi içimde davullu zurnalı
Dumanı burnunda tüten bir yolcu gibi
Nikotine doymuşken
Kafeine doymuşken bir gidişim olmalı
Kalkmadan konuşmadan yola bile bakmadan bir gidişim olmalı

1 Ağustos 2016 Pazartesi

denizden de bir şey öğrenilir

bir Ege koyu hatırlattı içimin ne kadar sıcak olduğunu
soğuk sularıyla bedenimi sararken.
soğukluğun en dibinde yalnız olmak için dibe doğru attım kulaçlarımı
elimi dibe değdirip dibi gördüm diyebilmek istedim
önce nefesim yetmedi
sonra gücüm 
çok açılınca dibi göremiyormuş insan
sadece gücü tükeniyormuş
sonra battığım yerden yukarı yükselmenin ne kadar kolay olduğunu öğretti bana bir Ege koyu
yukarı uzanmak yetiyormuş yükselmek için
yüzmeyi öğrenmiş bir çocuk mutluluğuyla çıktım suyun yüzüne
az önce atladığım kayanın dibine geçip güneşin ısıtmasını bekledim üşümüş olan beni
kafam güzeldi 
kafam güzel
hareket etmediğimde suyun üşüttüğünü öğrendim
kollarımı ileriye attıkça manzaranın güzelleştiğini öğrendim
suyun içinde biriyle yüzmenin pek de önemi olmadığını öğrendim boğulmaktan korkmuyorsan eğer.
yorulduğun yerde durup dinlemenin kimseye zararı olmadığını öğrendim
kimsenin aynı şekilde ve hızda yüzmediğini öğrendim
dibin her zaman soğuk olduğunu öğrendim
suyun üstünde kaldıkça zeminde taş mı kum mu olduğunun önemi olmadığını öğrendim
yüzerken bedenimin dilini anladığımı öğrendim
yüzmenin üzülecek bir şey buldurmadığını öğrendim
tek başıma olmanın koca bir maviliği önümde istediğim gibi gezeceğim bir arazi yaptığını öğrendim
bugün denizin birinden bir hayat dersi öğrendim.