15 Nisan 2019 Pazartesi

D.

Kallavi konuşmuş şair; içimiz hep bir hoşçakal ülkesi.
Gidemeyenleri kucaklamışız, içimizden.Baktıklarımızın arkasında gölgelerini saklamışız buram buram.Gidemeyenleri kovmak değil kavgam, kendi içimden biliyorum ruhun yama tutmadığını.Delik deşik yerlerimin kapatanı ol demiyorum.Böyle beylik arzularım yok.Yaralarım kanamıyor.Kanayan ruh konuşur, benim ruhum suskun.Delinen yerlerimde üşüten bir soğuk var, ısıt demiyorum.Gidenlerin izini toplayacak değiliz.Bir hoşgeldin hevesi bendeki.Gidenlerin arkasından salladığın elde değil gözüm, bir elin boşta.Yoruldukça tutayım diyedir belki de.Küskünüzdür belki, özlemişizdir belki, belki tüketmişizdir.İçimdeki ölüyü dirilt demiyorum.Mezarlarını çiçeklerle süslemek de olmasın sorun.Ölüler de dinlenilebilmek isterler sonuçta.Fısılda, fısıldayayım..Kulağımdan içime ak, gözümün odağı ol beynimde uyan.İçimdeki yaraları iyileştirme, boşlukları da doldurma.Yeni, taze belki küçük, belki büyük kendine bir yer yap.Dokunduğunda biriken bir şeyleri hissedeyim.Büyüyen, dolan ama asla taşmayan bir şeyler.Biriktikçe içimi büyüten ama sıkmayan, baktıkça solmayan, dokundukça yanmayan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder